21 Aralık 2012 Cuma

Amy Cuddy: Beden Dilin Benliğini Şekillendiriyor


"Beden dili, ilgimizi çok fazla çekmekte ve özellikle diğer insanların vücut dillerini anlayabilmek ilgimizi çekiyor. İlgilendiğimiz konular garip bir etkileşim veya bir gülüş veya küçümseyici bir bakış veya belki garip bir göz kırpması, belki de yalnızca bir tokalaşma. Özetle vücut dilin bana ne anlatıyor? Benimkisi sana ne anlatıyor?

Vücut dili sayesinde geniş kapsamlı hükümler ve mantık çıkarmaları yapıyoruz. Ve bu hükümler, kimi işe alacağımız veya terfi ettireceğimiz veya kime çıkma teklif edeceğimiz gibi anlamlı ve hayati durumların sonuçlarını önceden haber vermektedir. Örnek olarak, Tufts Üniversitesinde bir araştırmacı olan Nalini Ambady, insanların hasta doktor etkileşimine ait 30 saniyelik sessiz videolarını izlediklerinde o kişilerin doktorun kibarlığı konusundaki yargılarının,

14 Aralık 2012 Cuma

Kendini Gerçekleştiren Kehanet

Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Pygmalion Etkisi : Rosenthal ve Kendini Gerçekleştiren Kehanet 

Mitolojiye göre, Pygmalion bir kadın heykeli yarattı ve ona öylesine bir sevgi gösterdi ki, Afrodit’in müdahalesi ile, heykel bir canlıya dönüştü ve onun sevgisine yanıt verdi. Kendini gerçekleştirme kehanetine göre de, neyi beklersek, onun gerçekleşme olasılığı daha yüksektir (Rosenthal ve Jacobson, 1968).

Teorinin gerçek hayattaki karşılığına bakarsak,
kendisine saygı duyulmadığını düşünen bir kişi, gerçekte böyle bir durum söz konusu olmasa da, bu algısı nedeniyle çevresindeki insanların tavırlarını düşmanca algılayacak, pek çok durumda aşırı hassas davranacak ve çevresine karşı şüpheci yaklaşacaktır. Rosenthal iletişimle ilgili yapılan araştırmalar içinde en önemlilerinden birini Sınıfta Pygmalion adlı kitabında sunmaktadır. Rosenthal ve Lenore Jacobson’ın 18 öğretmen ve 650 çocuk olan bir ilk okulda yaptıkları çalışmalarda, her sınıftan eşit sayıda öğrenci rasgele seçilmiş iki gruba ayrılmıştır. Araştırmada Rosenthal öğretmenlere, bazı öğrencilerin diğer bir grup öğrenciye göre daha yüksek potansiyel gösterdikleri belirtiyor. Gerçekte çocuklar rasgele seçilmiş bile olsalar, okulda geçirdikleri bir yılın ardından görülüyor ki: yüksek potansiyele sahip olduğu belirtilen sınıfta olan çocuklar genel zeka testlerinden ortalamanin üstünde puanlar alırken, diğer grupta yer alan çocuklar için önemli bir değişim söz konusu değil.

22 Kasım 2012 Perşembe

Performans ve Psikoloji

Performans ve Psikoloji
Sporda, performans sanatlarında ve iş yaşamında yüksek performans gösteren kişilerin kullandığı zihinsel beceriler incelendiğinde, ortak bazı özellikler gösterdiğini görüyoruz.

Performansa hazırlanırken, performans sürecinde ortaya çıkan problemlerle başa çıkarken, performanslarını değerlendirirken, yüksek performans gösteren kişilerin ortak bazı zihinsel becerileri kullandıkları görülmekte. Aşağıdaki listede yer alan zihinsel/psikolojik becerilerden sizin için işe yarayabilecekleri belirleyip, halihazırda bir miktar uyguladığınız bu becerileri daha yaygın olarak kullanmaya çalışmanızda yarar var.

1. Zihinde Canlandırma / İmgeleme Becerisi: kendinizi üst düzey performans gösterdiğiniz anda canlandırmak, zihninizde bu anı yaşarken, bu anı bir film gibi izlerken, 5 duyuyu birden hissetmek

2. Olumlu Düşünme Becerisi: performansınız ile ilgili kendinize olumlu cümleler kurarak, motivasyonunuzu ve hareket gücünüzü yüksek tutmak

8 Kasım 2012 Perşembe

Evlilik Konusunda Endişeleriniz Mi Var?

Evlenmek? Evlenmemek?
Göz ardı etmeyin…

Eylül ayında Journal of Famliy Psychology’de yayınlanan bir makalede, UCLA araştırmacıları uyarıyor: evlilik öncesinde şüphe duyan çiftler daha fazla evlilik sorunu yaşıyor ve boşanıyor…

Özellikle kadınların, evlendikten sonra sorun yaşayabileceklerine ilişkin şüphelerinin olması, evlilikte yaşanan mutsuzluk düzeyi ve boşanma oranı ile anlamlı bir korelasyon göstermekte.

Evlilik öncesinde çeşitli şüpheler duyulmasının normal olduğu, bu konuda endişelenilmemesi gerektiği söylenir. Doğru; hemen her çift bazı endişeler taşır, şüphe duyar. Ve ne yazık ki bu, önemsiz değil. Evlilik öncesinde şüphe duyan kadınlar, daha fazla (2,5 kat fazla) boşanma eğilimi gösteriyor. Şimdiye kadar evlilikle ilgili yapılan hiçbir araştırma, çiftlerin yaşadıkları problemlerin evlilikle birlikte ortadan kalktığını ya da azaldığını göstermedi. Bu nedenle araştırmacılar, yaşanılan sorunların kendiliğinden geçeceği illüzyonuna kapılınmaması, evliliğin sorunları ortadan kaldırmak değil, sorunları şiddetlendirme özelliği taşıdığının unutulmaması konusunda çiftleri uyarıyor.

21 Eylül 2012 Cuma

En İyi Performans Sırasında Neler Oluyor?

Yüksek Performans Anı
Performans alanlarında çalışan kişilerle yapılan görüşmelerde, en iyi performansın görüldüğü zamanlar, evrensel bir çerçevede incelendiğinde belirtilen ortak durum söz konusu: “O gün her şey istediğim gibi gitti,” “Hiç hata yapmadım,” “Çok iyi hissediyordum,” “Sanki o gün başka hiçbir şey aklımda yoktu.”

Üst düzey performans sergileyen oyuncular, dansçılar, sporcular bu üst düzey performanslarını sergiledikleri günü sıklıkla şans eseri olarak tanımlar, “Günümdeydim” derler. Ayrıntılara bakıldığında, şanstan çok optimum enerji düzeyi ve iyi kullanılan bir dizi zihinsel/psikolojik/bedensel beceri ile karşılaşıyoruz. Bu özellikleri bilmek ve bu farkındalıkla çalışmak, kişiye eksik olduğunu gördüğü yanları geliştirebilme fırsatı verebilir. “Gününde” olmanın özellikleri şu şekilde:

1. Rahat: Zihin sakin ve beden harekete hazır… Bu durumun sağlanabilmesi için de normal canlılık düzeyinin biraz üstü yeterli.

2. Kendinden emin: Kendinden emin olan, korkmayan kişi duruşu, yürüyüşü, beden ve yüz ifadeleri ile bunu belli eder. Üst düzey performans kişinin performans için beklediği durum olmalı, olmasını umduğu ya da dilediği değil. İçgüdülerine ve zamanlamasına güvenmeli.

15 Şubat 2012 Çarşamba

Performans Blokları

Performans Blokları
Asıl soru “Kazandın mı?” DEĞİL, “Beklentilerini yerine getirebildin mi?”…

Herkesin zihinsel, fiziksel bir limiti vardır. Kişi kendine ne kadar inanırsa inansın bedenin çizdiği sınırlardan daha fazlasını yapamaz. Olması istenen şey, bu sınıra erişilmesidir, yeteneklerin ve sınırların el verdiği ölçüde, başarıya ulaşmaya çalışırız. Bu nedenle sorulması gereken soru kazandın mı değil, beklentilerine ulaştın mı olmalı. Eğer sorunun yanıtı “hayır” ise, o zaman hem fiziksel hem de zihinsel nedenlere iyi bakılmalıdır. Genellikle bir-iki kez görülen düşük performans basit bir etkiye bağlıdır: aşırı yorgunluk, yanlış zamanda yemek yeme, kötü bir gün geçirme vb. Ama çalışmalarla (antrenman ya da provalarla) performans arasında sürekli bir farklılık görülürse, o zaman hemen her türlü performans alanı için (sanat, spor, iş yaşamı vb.) zihnindeki tutumlarla ilgili bir sorun, bir performans blogu ile karşı karşıya olunması söz konusu olabilir.